Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatı tüm dünyada şişmanlığın cerrahi tedavisinde obezite ameliyatları ya da diğer adıyla bariatrik cerrahi girişimlerinde primer olarak tercih edilen yöntemlerdendir.
Ameliyatın laparoskopik (Bilinen şekliyle kapalı ya da bıçaksız) olarak yapılması, geleneksel açık cerrahiye oranla anestezi sürecini kısaltmakla birlikte; hastanın daha az ağrılı, daha konforlu bir süreç geçirmesini ve daha hızlı iyileşmesini sağlamaktadır.
Tüp Mide Ameliyatında Uygulanan Cerrahi İşlem Nedir?
Sleeve Gastrektomi; mide hacmini küçültme esaslı bir ameliyattır. Kısıtlayıcı bir metot olarak da ifade edilebilir. Hastaya anestezi altında, karın bölgesinde kesi yapılmadan ufak deliklerden girilerek laparoskopik olarak yapılan bir ameliyattır.
Midenin 2/3’ lük kısmı çıkartılarak mide hacmi azaltılmaktadır. Geriye kalan mide hacmi 100-150 ml kadar (1 çay bardağı) olup, kabaca şekli tüp biçimindedir. Midede darlık oluşmaması veya fazla mide duvarının bırakılmaması için mide nazogastrik tüp yardımıyla kalibre edilir.
Tüp Mide Ameliyatı İle Kilo Kaybı
Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ya da mide küçültme ameliyatı sonrasında 2 temel faktör kilo kaybını sağlamaktadır.
1. Faktör – Hacim Küçülmesi: Midenin 2/3’lük kısmının çıkartılmasıyla geriye kalan hacmin küçülmesi, kısıtlanması; gıda alımını azaltmaktadır. Ayrıca azalan mide hacmi sayesinde az gıdayla doygunluk hissi artar.
2. Faktör – Hormonal Etki: Açlık hissini uyaran Ghrelin hormonunun salgılandığı alan olan mide dokusunun çıkarılmasıyla iştah azalması sağlanır. Ghrelin; iştahı arttırdığı, gıda alımını arttırdığı ve yağ depolanmasını teşvik etmesi sebebiyle “Açlık Hormonu” olarak isimlendirilmiştir. Ghrelin obez kişilerde daha yüksek seviyelerde bulunur. Obezite cerrahisi geçiren kişilerin ghrelin seviyesi, normal diyet ve egzersiz gibi yollarla kilo vermeye çalışan kişilere oranla çok daha düşüktür.
Tüp Mide Ameliyatından Beklediğimiz Sonuç
Tüp mide ameliyatı, mideyi küçülterek kilo verilmesini hedefleyen bir ameliyattır. Obezite cerrahisi yöntemlerinin tümünü değerlendirmek gerekirse ortalama olarak fazla kilonun %50-75’ inin kaybı başarılı ve olası bir hedeftir. Bu hedefe 1 yılın sonunda yaklaşılır. Ancak kilo verme hızı ve devam süreci; genellikle hastanın yaşı, cinsiyeti, yandaş hastalıkları, beslenme alışkanlıkları ile çok ilgilidir. Ameliyat sonrası süreci yönetebilmek ve yaşam tarzı değişikliklerini gerçekleştirebilmek sizi başarıya ulaştıracaktır.
Tüp Mide Ameliyatının Avantaj ve Dezavantajları
-
Ameliyatın yöntem olarak en büyük avantajı; gıdaların sindirimde izlediği yol itibariyle bağırsaklarda bir müdahale yapılmadığından emilimlerinde bir değişiklik olmamasıdır. Mide-bağırsak doğal yolu korunduğundan, bağırsaklarda emilim bozukluklarına ilişkin ciddi bir problem yaşanmaz. Ancak mide hacminin kısıtlanması ile bazı vitaminlerin emiliminde rol oynayan faktörler nedeniyle özellikle B12 vitamini ve Demir (Fe) takviyesi için takipte olunmalıdır.
-
Açlık hormonu Ghrelin seviyesinin düşmesi ile birlikte; özellikle ameliyat öncesinde aşırı porsiyonlarda yemek yiyen kişilerde yeme-içme miktarında ciddi azalma sağlar.
-
Vitamin ve mineral eksiklikleri diğer yömtemlere oranla çok daha az ortaya çıkar.
-
Dumping Sendromu (Hızlı gastrik boşalma) engellenmiş olur. Besinler mideyi daha geç terk ettiği için daha uzun süre tokluk hissi yaşanır.
-
Komplikasyon ve hayat konforunu bozan yan etkileri çok düşük bir yöntemdir.
-
Uzun dönemde başarısız hastalarda 2.bir girişime (revizyon) geçiş yapılmasını mümkün kılar.
-
Hacim küçültme amacıyla yapılan cerrahi işlemde, midenin büyük kısmı çıkartıldığından geri dönüşümü olmayan bir ameliyattır.
-
Ameliyat başta hekim olmak üzere tecrübeli, deneyimli bir ekip tarafından yapılması gereken ciddi bir süreçtir
-
Uzun dönemde, özellikle gastrik bypass ameliyatına göre kilo vermede başarısızlık ya da kilo alma ihtimali olabilen ameliyattır. Özellikle ameliyat sonrası kalorisi yüksek ve rahatça tüketilebilen çikolata, dondurma, alkol vb. gıdaların tüketimiyle kilo verme durabilir.
-
Ameliyat sonrası önerilen kurallara uyulmaması, özellikle katı-sıvı ayrımına (30 dakika kuralı) dikkat edilmediğinde uzun dönemde mide büyüyebilir, genişleyebilir.
Tüp Mide Ameliyatı Güvenli mi? Riski Var mı?
Her ameliyatın bir komplikasyon oranı vardır. Ancak laparoskopik yöntemle yapılan ameliyatlar düşük-orta risk grubunda sayılabilir. Tüp mide ameliyatında; dünya serilerinin verilerine bakıldığında komplikasyon görülme oranı %1 civarındadır yani oldukça düşüktür.
Temelde sayılabilecek 2 risk vardır. Kanama ve kaçaklar. Ancak zamanında tanı konursa, tedavi edilebilir bir süreçtir. Oranı çok düşük olsa da sayılabilecek diğer komplikasyonlar emboli, solunum problemleri ve organ yaralanmalarıdır.
Tüp mide Ameliyatından Sonra Hastaların Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
Hastalar ameliyat sonrası erken ve geç dönem takiplerine kesinlikle devam etmedirler. Erken dönem takibin amacı; geçirilen cerrahi operasyondan sonra bedenin kendini onarması ve sorunsuz bir şekilde iyileşmesini sağlamaktır. Geç dönem takibi ise; hastanın yaşam alışkanlıklarını değiştirip fazla kiloların sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde verilmesini sağlamak ve kilo problemini radikal bir şekilde ortadan kaldırmaktır.
Tüp Mide Ameliyatı Fiyatı
Morbid obezite ve beraberinde getirdiği sağlık sorunları ile mücadele eden ve tedavi için ameliyat düşünerek kliniğimize başvuran hastalarımızın merak ettiği soruların başında ameliyat fiyatları gelmektedir.
Obezite cerrahisinde sıklıkla uygulanan yöntemlerin başında halk arasında tüp mide olarak bilinen Sleeve Gastrektomi yöntemi gelmekle birlikte bu ameliyatın fiyatı birçok faktöre göre değişmektedir. Bu faktörler; doktor ücreti, ekip ücreti, malzeme ücreti, hastane ücreti, yoğun bakım ücreti, refakatçi kalış ücreti, ekstra ücretler, ameliyat sonrası hasta takibi olarak sayılabilir.
Ameliyatı yapacak olan doktorun ünvanı, meslekteki tecrübesi ve özellikle de spesifik bir uzmanlık gerektiren obezite cerrahisindeki tecrübesi ameliyat ücretlerini etkileyen en önemli faktörlerden birisi olacaktır. Doktorunuzun geçmişte ölümlü vakasının olmaması, oluşabilecek bütün komplikasyonlara müdahale edebilmesi ve hastalarını kurtarabilmesi doktorun tercih edilebilirliğini artıracaktır. Ayrıca, ameliyatınıza özel olarak gelen her bir ekip üyesinin ayrı bir ücrete tabi olduğunu unutmamak gerekir.
Ameliyatınızda kullanılan malzemenin markası, kalitesi, muadilinin olup olmaması, malzemenin yerli veya ithal olması, eğer malzeme ithal ise o anki döviz kuru, malzemenin resteril olup olmaması malzeme ücretlerini direk etkileyen ve ameliyat fiyatını değiştiren faktörlerdendir.
Hastanenin devlet hastanesi, üniversite hastanesi ya da özel hastane olması, hastanenin özellikleri ve hastanenin fiyat politikası da ameliyat ücretini etkileyen faktörler arasındadır.
Her hastanenin kendi belirlediği refakatçi kalış ve refakatçi yemek ücreti farklıdır. Refakatçinin masrafları, kaldığı gün ve hastanenin belirlediği günlük ödemeye göre değişmektedir.
Ameliyat sonrası takip gerektiren bu gibi ameliyatlarda, belirli süre ile yapılan doktor, diyetisyen ve psikiyatri takip kontrolleri de ameliyat ücretini etkileyen faktörlerden birisidir.
Tüp mide ameliyatı olmayı düşünen hastaların ameliyat fiyatlarını kıyaslarken tüm bu faktörleri öğrenmeleri ve bu kapsamda değerlendirme yapmaları daha sağlıklı olacaktır.
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)